FT: Türkiye, Rusya’nın arka bahçesinde yerini sağlamlaştırdı

Azerbaycan ile Ermenistan arasında Eylül ayının sonunda başlayan çatışma bu hafta sona erdi… Azerbaycan, büyük kazanımlar elde ederek birçok noktayı Ermenistan işgalinden kurtarırken uluslararası kamuoyu da gelişmeye geniş yer ayırdı.

İngiltere’nin önde gelen medya kuruluşlarından Financial Times, kapsamlı bir analiz hazırlayarak bölgede yaşanan son gelişmelerden Ankara’nın da kazanımlar elde ettiğini yazdı. Henry Foy ve Laura Pitel imzalı haberde, “Türkiye bir güç olarak Kafkaslarda alınan ateşkes kararıyla birlikte Rusya’nın arka bahçesinde yerini sağlamlaştırdı” başlığı kullanıldı.

Azerbaycan’ın geçmişte en güçlü müttefiki olarak Rusya’yı gördüğü fakat bunun değiştiğini aktaran Financial Times, 6 hafta süren çatışmalarda Türkiye’nin ön plana çıktığını aktardı. Gazete, “Pazartesi günü yapılan anlaşmada çatışmalar durdurulurken Azerbaycan ele geçirdiği bölgeleri tutma hakkına erişti ve Rusya’nın bir müttefiki olan Ermenistan da bu ayın sonuna kadar bazı toprakları bırakmak zorunda kalacak. Her ne kadar arabuluculuğu Moskova yapsa da Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle elde ettiği başarı Ankara’nın Kafkaslarda yeni kazandığı etkisini ve yerini sağlamlaştırdı. Bu bölgeyi Kremlin jeopolitik arka bahçesi olarak görüyordu” yorumunu yaptı.

“TÜRKİYE KENDİNİ GÖSTERDİ”

Gazete muhabirleri, “Ateşkes Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bölgedeki tartışılmaz rolünü teyit ederken, Türkiye de Moskova’nın 25 yıldan fazla bir süredir dengede tuttuğu bölgede jeopolitik bir aktör olarak kendini gösterdi. Kremlin’in eski Sovyet ülkeleri üzerindeki etkisi genelde ticari temele dayanıyor. Rusyaya ait şirketler aracılığıyla yatırım ve kredilerle destekleniyor ve büyük bir askeri tehdit olarak da beliriyor. Bu son detay gözden kaçırılması en zor olanı. Azerbaycan, hesap yaparak bir risk aldı ve Türkiye’nin desteğini alarak Dağlık Karabağ’da başarı elde etti. Moskova böyle bir askeri müdahaleye hazırlanamazdı” ifadesini kullandı.

Financial Times, “Bakü elde ettiği büyük toprak kazanımlarıyla Moskova’nın bölgedeki sınırları değiştirebilecek tek askeri güç olmadığını da gözler önüne serdi.