Credit Suisse satışı Suudi ve Katarlı ortakları büyük zarara soktu
Credit Suisse satışı Suudi ve Katarlı ortakları büyük zarara soktu
Credit Suisse'in yaşadığı kriz sonucu rakibi UBS'e satılmasının ardından İsviçreli bankanın en büyük ortakları olan Suudi ve Katarlı finans kuruluşları milyarlarca dolar zarar etti.
Haber Giriş Tarihi: 20.03.2023 17:15
Haber Güncellenme Tarihi: 20.03.2023 17:15
https://www.abcgundem.com
İsviçre bankası Credit Suisse’in yaklaşık beşte birine sahip olan Ortadoğulu hissedarlar, UBS’in gerçekleştirdiği satın alım nedeniyle büyük zarar etti. UBS, sorunlu bankayı değerinden oldukça düşük bir fiyata satın alınca Suudi ortaklar yaklaşık 1 milyar dolar zarara girdi.
Bloomberg’in hesaplamalarına göre, Suudi Arabistan’ın en büyük finans kuruluşunun sahip olduğu 9,9’luk hisse UBS teklifinin ardından şu anda yaklaşık 304 milyon frank (329 milyon dolar) değerine düştü.
SUUDİLER 1 MİLYAR DOLAR ZARARDA
Kraliyetin büyük ortak olduğu Suudi Ulusal Bankası, geçtiğimiz yılın sonlarında Credit Suisse’e 1,4 milyar franklık yatırım yapmıştı. Böylece banka 1 milyar dolardan fazla zarara girmiş oldu. Bu yatırımla birlikte Suudi bankanın hisseleri de bu dönemde yaklaşık üçte bir oranında düştü. Bankanın piyasa değerinden 25 milyar dolar eksildi.
Zengin Ortadoğulu yatırımcılar, Credit Suisse gibi Avrupalı bankalara uzun yıllardır farklı şekillerde yatırım yapıyordu. Citigroup ve Barclays, 2008 mali krizi sırasında Abu Dabi merkezli fonları kullanmıştı. Ayrıca Bir başka Suudi şirket Olayan Group da yüzde 3,27 hisseyle en büyük hissedarlarından biri.
KATARLILAR DA ZARARA GİRDİ
Öte yandan Katar Varlık Fonu da Nisan 2021’de Credit Suisse’in yaklaşık 2 milyar dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracına katılımıştı. Fon, bankanın o dönem girdiği bir başka krizde bilançosunu güçlendirmeye yardımcı oldu. Ocak ayında Katarlılar hisselerini yaklaşık yüzde 5,6’dan yüzde 6,87’ye çıkararak Credit Suisse’in en büyük ikinci hissedarı olmuştu.
Ayrıca Katarlıların bir dönem bankanın tahvillerine de sahip olduğu biliniyordu. İsviçreli düzenleyici kuruluşların satış anlaşması kapsamında Credit Suisse'in piyasalarda işlem gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye niteliği taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirlemesiyle Katarlıların da zarara girdiği tahmin ediliyor.
Bir dönem bankanın uzun süredir en büyük hissedarı olan ve bir zamanlar yaklaşık yüzde 10 hisseye sahip olan ABD’li kuruluş Harris Associates ise hissesinin yüzde 3’ün altında olduğunu bildirdi.
NE OLDU?
ABD’de geçen hafta başlayan bankacılık krizi, Credit Suisse'le birlikte Avrupa’ya sıçramıştı. Ayrıca bankadan günlük 10 milyar frankın üzerinde mevduat çekilmişti. Sonrasında İsviçre hükümeti tarafından hazırlanan bir paket kapsamında UBS Group 167 yıldır faaliyet gösteren Credit Suisse'i 3 milyar İsviçre frankı karşılığında satın aldı ve bankanın 5,4 milyar dolar büyüklükteki borcunu üstlendi.
Credit Suisse'in satın alınması ve merkez bankalarının attıkları adımlar erken saatlerde yatırımcıların endişelerini hafifletmiş olsa da Credit Suisse'in borçlanma senetlerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı geniş çaplı zararlar yatırımcıların kaygılarını tekrar canlandırdı.
İsviçreli düzenleyici kuruluşlar, satış anlaşması kapsamında Credit Suisse'in piyasalarda işlem gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye niteliği taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirledi. UBS'in sermayesini güçlendirecek olan bu karar hisse senedine kıyasla daha güvenli bir yatırım aracı olan tahvilleri taşıyan yatırımcıları öfkelendirdi.
Yatırımcılar, Credit Suisse tahvillerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı zararın yanı sıra bir ülkedeki bankacılık sektörü sorununun başka ülkelere yayılması ihtimalinden ve ABD'deki kırılgan orta ölçekli bankaların durumundan endişe ediyorlar.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Credit Suisse satışı Suudi ve Katarlı ortakları büyük zarara soktu
Credit Suisse'in yaşadığı kriz sonucu rakibi UBS'e satılmasının ardından İsviçreli bankanın en büyük ortakları olan Suudi ve Katarlı finans kuruluşları milyarlarca dolar zarar etti.
İsviçre bankası Credit Suisse’in yaklaşık beşte birine sahip olan Ortadoğulu hissedarlar, UBS’in gerçekleştirdiği satın alım nedeniyle büyük zarar etti. UBS, sorunlu bankayı değerinden oldukça düşük bir fiyata satın alınca Suudi ortaklar yaklaşık 1 milyar dolar zarara girdi.
Bloomberg’in hesaplamalarına göre, Suudi Arabistan’ın en büyük finans kuruluşunun sahip olduğu 9,9’luk hisse UBS teklifinin ardından şu anda yaklaşık 304 milyon frank (329 milyon dolar) değerine düştü.
SUUDİLER 1 MİLYAR DOLAR ZARARDA
Kraliyetin büyük ortak olduğu Suudi Ulusal Bankası, geçtiğimiz yılın sonlarında Credit Suisse’e 1,4 milyar franklık yatırım yapmıştı. Böylece banka 1 milyar dolardan fazla zarara girmiş oldu. Bu yatırımla birlikte Suudi bankanın hisseleri de bu dönemde yaklaşık üçte bir oranında düştü. Bankanın piyasa değerinden 25 milyar dolar eksildi.
Zengin Ortadoğulu yatırımcılar, Credit Suisse gibi Avrupalı bankalara uzun yıllardır farklı şekillerde yatırım yapıyordu. Citigroup ve Barclays, 2008 mali krizi sırasında Abu Dabi merkezli fonları kullanmıştı. Ayrıca Bir başka Suudi şirket Olayan Group da yüzde 3,27 hisseyle en büyük hissedarlarından biri.
KATARLILAR DA ZARARA GİRDİ
Öte yandan Katar Varlık Fonu da Nisan 2021’de Credit Suisse’in yaklaşık 2 milyar dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracına katılımıştı. Fon, bankanın o dönem girdiği bir başka krizde bilançosunu güçlendirmeye yardımcı oldu. Ocak ayında Katarlılar hisselerini yaklaşık yüzde 5,6’dan yüzde 6,87’ye çıkararak Credit Suisse’in en büyük ikinci hissedarı olmuştu.
Ayrıca Katarlıların bir dönem bankanın tahvillerine de sahip olduğu biliniyordu. İsviçreli düzenleyici kuruluşların satış anlaşması kapsamında Credit Suisse'in piyasalarda işlem gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye niteliği taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirlemesiyle Katarlıların da zarara girdiği tahmin ediliyor.
Bir dönem bankanın uzun süredir en büyük hissedarı olan ve bir zamanlar yaklaşık yüzde 10 hisseye sahip olan ABD’li kuruluş Harris Associates ise hissesinin yüzde 3’ün altında olduğunu bildirdi.
NE OLDU?
ABD’de geçen hafta başlayan bankacılık krizi, Credit Suisse'le birlikte Avrupa’ya sıçramıştı. Ayrıca bankadan günlük 10 milyar frankın üzerinde mevduat çekilmişti. Sonrasında İsviçre hükümeti tarafından hazırlanan bir paket kapsamında UBS Group 167 yıldır faaliyet gösteren Credit Suisse'i 3 milyar İsviçre frankı karşılığında satın aldı ve bankanın 5,4 milyar dolar büyüklükteki borcunu üstlendi.
Credit Suisse'in satın alınması ve merkez bankalarının attıkları adımlar erken saatlerde yatırımcıların endişelerini hafifletmiş olsa da Credit Suisse'in borçlanma senetlerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı geniş çaplı zararlar yatırımcıların kaygılarını tekrar canlandırdı.
İsviçreli düzenleyici kuruluşlar, satış anlaşması kapsamında Credit Suisse'in piyasalarda işlem gören 17 milyar dolar değerindeki sermaye niteliği taşıyan tahvilerinin değerini sıfır olarak belirledi. UBS'in sermayesini güçlendirecek olan bu karar hisse senedine kıyasla daha güvenli bir yatırım aracı olan tahvilleri taşıyan yatırımcıları öfkelendirdi.
Yatırımcılar, Credit Suisse tahvillerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı zararın yanı sıra bir ülkedeki bankacılık sektörü sorununun başka ülkelere yayılması ihtimalinden ve ABD'deki kırılgan orta ölçekli bankaların durumundan endişe ediyorlar.
Diğer Haberler
HÜDA PAR’dan Meral Akşener hakkında suç duyurusu!
Erol Evgin: Yurdunu seven herkese sesleniyorum
1000’er lira seçim gazı parası
Fenerbahçe’de Mali Genel Kurul öncesi tablo korkutuyor
Yediği yumruğu unuttu, AKP safına geçti
Kara propagandaya yeni yalanlar eklediler
Benzine zam geldi
Kılıçdaroğlu ile Özdağ anlaştı iddiası
Yasak Elma hayranlarını üzecek haber
Sinan Oğan'ın kararının ardından Türkçüler'den tepki
''Sinan Oğan'ın kararının ardında Aliyev var''
Oğan'ın kararı sonrası Kılıçdaroğlu'ndan ilk açıklama